Yarışma Kitabı Tanıtımı, Bana Sevmeyi Anlat

Yarışma Kitabı Tanıtımı, Bana Sevmeyi Anlat


Herkese merhaba :) Kitap Arası Kahve Molası 500. üyesini kutluyor etkinliği kapsamında sırada kitap tanıtımlarımız ve yazar söyleşilerimiz var. İlk sıradaki isim, Müjde Aklanoğlu...



KAKM: Her söyleşinin klasiği olan soruyla başlayalım isterseniz. Müjde Aklanoğlu kimdir, neler yapar, neler sever? 

MA: Merhaba… Adım bilindiği üzerine Müjde; 1986 İstanbul doğumlu olup, doğma büyüme Eyüp’lüyüm… Belki gidenler vardır -ki bir kitabımda bu yerleri konu bile ettim- çocukluğum Pierroloti yanındaki Bahariye yokuşunda geçti… İTU Moda tasarım mezunuyum ve bir şirkette Stilist olarak çalışmaktayım… 

KAKM: Yazmaya nasıl başladınız ve kurduğunuz ilk cümleleri hatırlıyor musunuz, hangi kitaba ya da hikayeye aitti? 

MA: Yazmaya… Püffff…tamamen tesadüf üzeri bir inatla, sadece bir iddiayla başladım… :D Evet, yazdığım ilk kitap da bir bilimkurgu historical, “Geçmiş ve Gelecekte” kurduğum ilk sözler ise, “Geçmişi olmayanın, geleceği olmaz” idi… 

KAKM: Sosyal paylaşım platformlardan basılı kitap sürecine geçiş nasıl işledi peki? Yazdıklarınızı paylaşmaya nasıl karar verdiniz? 

MA: Dediğim gibi ben de yaparım gibi boyumdan büyük laflar ederek, online yayın hayatına başladım ve zaman ilerleyip kurgular oturunca ve kitaplarım belli bir kitleye hitap edince, “Bu kitap olmalı” yorumlarına” Neden olmasın?” düşüncesiyle yaklaştım ve kitabı birkaç yayın evine yolladım!!!O zamanlar yayınevleri bir kitabı, en az 6 ayda incelediğini söyleyince ve inceleme için dahi editör parası isteyince, tez canlı olan ben kocişimi ikna ederek, ilk yol arkadaşımı kendim bastırdım… 

KAKM: Tabiri caizse arkası yarın tarzında hikaye yazmak zor olmalı, bu konuda ne düşünüyorsunuz? 

MA: Hemde nasıl zor… Mesela Kör Talih yazıldı -basıldı ve ondan sonra Yemin için kolları sıvayan ben, şu anda Kör Talih 2 olan Baksana Talih’e için bocalama devresindeyim… Ya tamamlayacaksın hiç bırakmadan, ya da bıraksan bile araya farklı bir kitap sıkıştırmayacaksın… Hep tek olarak ilerlerse komedi havan ve dram havan birbirine karışmaz diye düşünen ben…şu ana kadar bunu yapmayan kişi oluyorum… J Kafama estiği gibi yazmaya bayılıyor, o gün ruh halim nasılsa öyle devam ediyorum… Yani, siz bana bakmayın kafanıza göre takılın diyorum… 

KAKM: Uzun uzun kitaplarınız var, bunların ilham kaynağı neler desem? 

MA: Şarkılar desem… Kitap yazmadan önce mutlaka şarkı dinlerim… Sonra hayal kurar, önce zihnimde yazarım senaryoyu, sonra kalemle-kağıtla buluştururum… 

KAKM: İlk kitabınızı elinize aldığınızda neler hissettiniz ve ilk imzanız kime gitti? 

MA: Gözlerim doldu ve sanki elimde evrenin sırrını tutuyormuşum gibi heyecandan nefesim kesildi… İlk imzamı kuzenim Tülin’e attım... Yanlış anlamayın sadece kitabına tırnaklarımı yüzüne falan geçirmedim, yani heyecanla yerimde, cırlarken belki biraz çizmiş olabilirim… Off tamam! Birazdan fazla çizdiğim için kız bir süre yüzünde kedi tırmığına benzer bir şeyle gezdi… Napayım çok heyecanlanmıştım… 

KAKM: Kitaplarınızın satış rakamlarına gelirsek -ki ben epeyce baskı yaptıklarını biliyorum- bu size nasıl hissettiriyor? 

MA: Huzur, başarmanın mutluluğu, sevilmenin şaşkınlığı, beklenmenin telaşı… Aslında bir şey söylesem gülersiniz, kitapların satışlarından çok, alan kişinin kitap hakkındaki düşüncesiyle ilgileniyorum, merakla yorumlarını bekliyorum desem, sanırım kimse inanamaz ama ben satıştan çok alanın fikrini merak ediyorum hep… Yani herkes bilir ki, kitaptan kimse zengin olmuyor ve yazanların birçoğu bunu hobi olarak yapıyor.. . Sanırım hobileri olanlar bilir, kitap yazmak her ne kadar hobim olsa bile,değişilmezim ve vazgeçilmezim olduğunu, vaz geçmeye karar verdiğimde ve bunun en fazla 16 saat sürdüğünü gördüğümde keşfettim… 

KAKM: Yazmanın sizin için önemli olduğunu biliyorum peki ya okumak hayatınızın neresinde duruyor? Severek takip ettiğiniz yazarlar kimler? 

MA: Evet deminde dediğim gibi, yazmak benim için her ne kadar tutku olsa da vazgeçilmezim… Elbette ki var …mesela herkes bilir ki, ben tam bir Julie Garwood hayranıyım… gerçi son zamanlarda pek anlaşamıyoruz yazdığı kitaplarla ama olsun onun kalemi bende çok başka yerdedir… Sonra Reşat Nuri Güntekin ve Jane Austen Aşk ve Önyargı yani bizim terimimizle Aşk ve Gurur… Artık kaç kere okuduğumu unuttum ve tüm kelimelerini ezberledim bu yazarların kitaplarının… 

KAKM: Yeni projelerinizden bahsedecek olursak Müjde Aklanoğlu ismi karşımıza neyle çıkacak? 

MA: Elbette ki büyük bir sürpriz aşamasındayız yayıncılarımla!!!! Ama aynı anda yeni kitaplarla da sizi karşılamaya devam edeceğiz… “Sürpriz çok yakında açıklanacak zaten…” ;) 

KAKM: Sosyal medyayı oldukça yoğun kullanan biri olduğunuzu biliyorum ve iletişim adreslerinizi sorayım. Okurlarınız size hangi platformlardan ulaşabilirler? 

MA: Müjde AklanoğluFace sayfasından, WATTPaD -mujdeaklanoglu, Twetter -mujdeaklanoglu, Instagram-mujdeaklanoglu ve Tumbrl –Merkan, KüflüCom Müjde Aklanoğlu VS. için Müjde Aklanoğlu yazmak yeterli… Sanırım bir nick bulmam gerek… Şuna bak düzene isim koması olmuş… 

KAKM:  Söyleşi yapmayı kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Son olarak okurlarınıza iletmek istediğiniz bir mesaj var mı? 

MA: Bende çok teşekkür ederim canım… Biz bu yola çıktığımızda,3 kişiydik sonra 5 derken 100 ve sonra binler olduk… Şu anda kocaman bir ailem ve biliyorum ki beni seven birçok dostum var… İyi ki onlarla tanışmama vesile olan o tartışmaya girmişim ve ben de yazarım diye büyük konuşarak, bu yola adım atmışım… İyi ki varlar ve iyi ki varsınız sizi çok seviyorum ve şekerden tatlı muhabir hanım :D Sizi de çok seviyorum bu güzel söyleşiniz için tekrar teşekkürler bizi bir araya getirdiniz…


Yarışma kitabımız "Bana Sevmeyi Anlat"


Sayfa Sayısı: 736
Parola Yayınları
2014
28 tl


Kitap Tanıtımı

"Rüzgâr Esme'yi öğrenecek"
Karanlıktan çıkıp aydınlığa kavuşmanın, cehennemin buz tutup
Cennetin var oluşuna tanık olun…
Sevgisiz bir adamın merhametsiz yüreğine, ilmek ilmek aşkın dokunmasını keşfedin! Tutkunun nefretle savaşını, intikamın aşka yenilişini okuyun…
Rüzgar'ın tatlı bir sevdayı kuşanıp, mutlu bir meltemle Esme'sine eşlik edin. Onların aşk şarkısını birlikte söyleyin…
O hiç istemese de karanlığın içinde doğdu. Babasının, kara 
Vicdanının ve geçmişinin pis izlerini silmeye çalışarak yaşamayı seçti. Başardı da… Ta ki, kader onun elinden en değer verdiği varlığı alıp, içinde yeşerttiği son insaf kırıntısını da yok edene kadar…
İşlemediği bir suçun müebbet yiyen sanığı olarak, vicdansız bir kalpte hapsedilmesine karar verildi! Acılarla sınanıp, vicdanla temizlenip, aşkla yüceltilmesine…
Esme karşısında gördüğü kopkoyu zindan gibi karagözlerin içinde kendini kaybederken, vicdanı tipsiz bir kuyuya dönüşmüş
Rüzgar'ın ışığı olabilecek mi?
Peki, ya Rüzgâr! Sevmeyi, sevilmeyi; en önemlisi de Esme'yi öğrenebilecek mi?
Tutkulu bir aşkın hüküm sürdüğü bu roman ellerinizi yakacak, yüreklerinizi fethedecek...



Yazarımızın Diğer Kitapları

Kör Talih


Sayfa Sayısı: 720
Parola Yayınları
2014
28 tl


Kitap Tanıtımı

Büyük holdinglerin karizmatik başkanı, sınırsız servetin despot sahibi: Arda Mertoğlu! Topluma mal olmuş eşsiz bir Ceo, kadınların yüreğine taht kurmuş pervasız bir kral, çalışanlarının iyilik timsali sert görünümlü müsamahasız patronu...

Ama işler hiç ummadığı anda tersine döndü! Ufacık bir kız; es kaza hayatına sürpriz bir giriş yaptı, yaşamının tüm merkezine bir kraliçe idamesinde izinsizce oturarak, yüreğindeki yasak toprakları savaşmadan teslim aldı. Ve tüm dengeler altüst olurken, terazinin kantarı kaçtı. Evet, Arda patavatsız oldu, Hazal düşünceli… 

Arda milyarla banyo yapıyordu; Hazal babası para vermezse meteliğe kurşun değil, kurusıkı bile atamıyordu. Asiydi ama gurursuz değil… Tamam, mahalle arası, edep yuvası, her çetrefilli işin olduğu arka mahalle bir ortamda büyümüş, ünlüleri televizyonda görüp, beyaz atlı prensle ilgili hayaller bile kurmamıştı. Keza asosyal hayatında, masalların gerçekleşmeyeceğini bilen ender genç kızlardandı.

Okulunun birincisi, babasının şamar oğlanı, abisinin bezelye beyinlisi, annesinin biricik kuzusu, ailenin dil yumağı, asi bebeciği…

Çirkin ördek yavrusu: Hazal…
O, daracık kaderin çemberinden inadına geçmek isteyince, isteklerinin arasında sıkışıp kalarak, Kör bir Talih'e denk geldi!




Bir Şans Daha


Sayfa Sayısı: 720
Parola Yayınları
2014
28 tl


Kitap Tanıtımı

Hayatta her zaman herkesin ikinci bir şansı olmalı derler! Ya hatayı yapanı affetmek istemezsen! Onun hatası senin sonunun başlangıcı olursa, dönüşü olmayan yollara, çıkışı olmayan sokaklara dönerse?..

Çok sevsen ve aldatılsan, sevmekten vazgeçer misin? Ya da, her şeyi bırakıp onu affeder misin? Peki, ya kader?..

Sen istemesen de, onu tekrar hayatına soksa ve seni imkânsız sınavlarla sınasa!.. Sen ne yaparsın? İkinci bir şans verir misin? Yoksa yok sayar, geçer misin? O, hayatının kararını vermek zorunda. Kendisi için değil, kendinden olan için. Peki, ya kalbi? Kalbi bunu affedebilir mi? Sevgi her şeye yeter mi? Çok sevdi ve aldatıldı. Hem de en mutlu olduğu anda…

Sizce İkinci Bir Şansı, herkes hak eder mi?



Yemin Bozdum Yolunda


Sayfa Sayısı: 704
Parola Yayınları
2014
28 tl


Kitap Tanıtımı

Her şey bir yanlış anlaşılmayla başladı! Derin yeşil gözleri, beyaz, tazecik tenine düşen gece karası saçları ve dolgun kırmızı dudaklarıyla yakıcı bir güzellik: Peri! Hayal dünyalarında yaşayan, peri kızlarından değil o! Onun hayatı, masal dünyalarındaki gibi hiç olmadı. Zaten masalların, ucuz aşk romanlarına inanmayı bırakalı çok olmuştu. Ta ki; gece yarısı uyku sersemi yaptığı bir hataya kadar!

Sınırsız serveti, baştan çıkarıcı cazibesi ve pervasız yakışıklılığıyla Eymen'in baştan çıkarıp elde edemeyeceği bir kadın yoktu. Öyle sanıyordu! Oysa Eymen, evliliğin erkekleri itaatkâr bir köleye çevirdiğini ve aşk acısının azap verici bir yıkımla, ehlileştirici etkisini düşünerek evlenmeyi kesinlikle istemiyordu. Geçmişte yaşadığı acı tecrübesi yüzünden, kapılar aşka kapanmış, yüreği sırlarla örtünmüştü… Artık aşka yeminliydi! Bir gece zorda kalıp bir otele uğradı ve uyandığında hayatının en büyük yanlış anlaşılmasıyla karşılaştı. Böylece peri masalı başladı!

Tüm kadınlar kendisininken, o; sadece asi ve şartları olan bu kızı arzuluyor -Karısını!- ona sahip olabilmek için her yolu deniyordu. Peri isyan ettikçe cezbediyor, çekim alanından çıkmıyordu. Bu iki inatçı âşıktan acaba hangisi galip gelecek? Önce hangisi pes edecek? Eymen dokunursa yanacak, bir ömür evli kalacak! Peri ise verdiği yemini bozmayıp arkasında kalmaya çalışacak…İki Yemin, bir aşk… Acaba hangisi kazanacak?..





Müjde Hanım'a bu güzel sohbet için bir kez daha teşekkür eder, yazarlık kariyerinde başarılar dilerim. Çekilişimiz hala devam ediyor, katılmayı unutmayın!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI