Harlequin'de Haziran :)

Harlequin'de Haziran



İlk sırada Harlequin Classics serisinden bir kitabımız var :)




GİZLİ TUTKU

Bu kitaptan sonra kral olmak da zormuş yahu dedim. Hele de Alessandro’nun yerinde olunca. Önce evlatlıktan reddedilmiş ama sonra babası tarafından tekrar çağrılmış, kral olmaya çabalarken de kardeşinin kral olmak için ne kadar hevesli olduğunu görür. Zor bir seçim yapmak durumundadır.

Liana Aterno, bir kraliçe olmak için yetiştirilmiş bir kızdır. Aynı zamanda küçüklüğünde yaşadığı bir olay yüzünden ailesi tarafından sevgisiz büyütülmüş bir çocuktur. En azından o öyle olduğuna inanmaktadır ve yüzüne bir maske takmış, öyle yaşamıştır.

Bir araya geldiklerinde ikisi için de süreç zordur ama başarmak zorundadırlar. Kişilikleri ve yaşadıkları gereği duygularını kendilerine bile ifade etmek zorken hissettiklerini yaşamak ciddi bir sorundur. 

Okurken biraz kızabilirsiniz kahramanlarımıza ama sonunda seveceğinizden şüphem yok. Okuyacak olanlara şimdiden keyifli okumalar dilerim.

Benim puanım;





TEK ÇÖZÜM AŞK

Bazen aşk kocaman sorunlar çıkarırken bazen de hemen her şeyi çözüveriyor, “Tek Çözüm Aşk” kitabında olduğu gibi.

Marcos ve Linda bir gençlik aşkının kahramanlarıdırlar. Aşk kısa sürer ve herkes kendi ülkesine döner. Ancak Linda hamiledir ve Marcos’a bunu söylemeye karar verip bir mektup yazar. Mektup eline geçmeden Marcos hayatını kaybeder ve bir süre sonra Linda da vefat eder. Linda’nın kardeşi Lyn bir bebek ve kardeşinin anısıyla baş başa kalır.

Anatole, kuzenini kaybetmenin şokunu yaşarken aynı zamanda kendini bırakmış dedesiyle de uğraşmak zorunda kalır. Marcos’un işlerini toparlamaya çalışırken mektubu görür ve bu bebeğin dedesini hayata bağlayacağını düşünür. Ama hesap edemediği bir şey vardır ki teyzesi onu vermeye razı değildir. Farklı ülkelerde yaşayan bu iki insanın neler yaşadığını okurken oldukça keyif alacaksınız, benden söylemesi.

Benim puanım;



****

Şimdi de sırada Harlequin Romance serisinden bir kitabımız var :)



BİR YOL HİKAYESİ

“Bir Yol Hikayesi” benim için de bir yol hikayesi oldu, zira yolculuk sırasında okudum bitirdim. Quinn ailesi tarafından reddedilmiş iki çocuk annesi bir kadındır. Aidan ise eski bir avukat yeni bir politikacıdır. Görünüşte her şey yolunda gibidir ikisinin de hayatında. Ama hayat işte ikisinin yollarını kesiştirir ve ülkedeki grev yüzünden birlikte yolculuk yapmak zorunda kalırlar. 

Yolculuk uzun sürecektir ve Aidan bunu yola çıktıktan beş altı saat sonra öğrenir. Çünkü Quinn gün içerisinde uzun yol almayacak ve tatil yaparak gidecektir. Aidan’ın ise buna itiraz hakkı yoktur. İlk başta hoşlanmadığı bu durum çocukları ve Quinn’i yakından tanıdıkça değişir. Onlarla birlikte olmaktan zevk alır. 

Birlikte geçirdikleri zaman içerisinde Aidan ve Quinn her ikisinin de aslında istemedikleri bir yaşamları olduğunu ve bunu değiştirmeleri gerektiğini fark ederler. Zor olacaktır ama sonuçta her yol aşka çıkacaktır. 

Yazarın okuduğum ilk kitabıydı ve konusunu çok sevdim. Hele çocuklara bayıldım tam anlamıyla. Tek eleştirim keşke biraz daha duygulara yer verilseymiş. 

Benim puanım;





AŞKA İKİNCİ ŞANS

Çok fazla beyaz dizi okumuşluğum yoktu ve bu kitabı okuduktan sonra neden insanların bu kadar bağımlısı olduğunu anladım. Aşkın bu kadar güçlü yaşandığı kitapları sevmemek mümkün değil kesinlikle.

Marcel Falcon zengin ve yakışıklı bir iş adamıdır. Cassie ise sıradan görünümlü hatta oldukça rüküş ve çok iyi bir çalışandır. Marel’in yeni işi sayesinde yolları Cassie ile karşılaşır ve onu kendi şirketine transfer etmek ister. Tabi bu işin sadece görünen yüzüdür. İkilinin ilk karşılaşmaları değildir ve daha öncekinde ikisi de şimdiki hallerinden oldukça farklıdır. Marcel varlıklı bir adam değildir ve Cassie güzeller güzeli bir mankendir. Ama bu aralarında aşka engel olmamıştır. Ama araya giren kötü adam onları ayırmıştır. Daha da önemlisi şimdi neler olacaktır? İkili birbirini tanıyacak mıdır, aradan on iki koca yıl geçmiştir sonuçta. Aşk kaldığı yerden devam edecek midir, edecekse de nasıl olacaktır?

Yanlış anlamalar, araya giren kötü adamlar, kalp kırıkları ve de hala deva eden bir aşk. Okuması keyifli bir kitaptı, tarafımdan tavsiye edilir.

Benim puanım;


Bir Dilek Kadar Yakın- Barbara Freethy, Yurt Dışı Yorumlar(4. Gün)

Bir Dilek Kadar Yakın

Yurt dışı yorumlar postundan herkese merhaba! Bu kez yorumlarımız "Bir Dilek Kadar Yakın" kitabı için gelecek. zevkler ve tercihler elbette birbirinden farklı. Birkaç yoruma göz atmaya ne dersiniz?








Braden ve Alexa birlikte büyüyen iki çocuktur ve her yazı beraber geçirirler. Her yaz birlikte oldukça mutludurlar. Ancak hayatlarında yaşanan bazı şeyler onları ayırır. Olaylar böyle başlıyor işte. Ağır bir dram olmadan yaşananları anlatmış yazar. Akıcı ve oldukça yalın kitabın dili. Genel itibariyle ben oldukça sevdim kitabı. Tek sıkıntım bu kadar kısa olması oldu.









Kitap on beş yıl öncesinden bir bölümle başlıyor ve haliyle aklınızda bir takım kurgular beliriyor. Kitabın sonuna geldiğinizde ise bunların gerçekleştiğini bir gülümseme ile okuyorsunuz. Kahramanların çocukluk aşkı olmaları ve büyüdüklerinde hala aşık olmaları çok hoş. Yaşanılan sorunlar tamamen gerçek hayatta da olabilecek şeyler ve haliyle inandırıcılığı çok yüksek. Şimdi bu kadar beğenmeme rağmen neden mi 4 verdim? Onların gelecekte yaşayacaklarından bir bölüm okumak isterdim. Ama okuması zevkli bir kitap, tavsiye ederim.









“Wish” serisi severek okuduğum bir seri oldu. İlk kitaptan sonra bunu okumalıyım demiştim ve iyi ki okumuşum. Bana göre bazı noktalarda eksiği vardı ama tam bir yaz kitabıydı. Favori yazarlarımın kitaplarına çok yakındı bu. Diğerlerini daha çok seveceğimden ise neredeyse eminim.









   Kitabı okumadan önce epeyce okuyucu yorumu okudum ve pek çoğuna katılıyorum. Evet konusu, anlatımı ve karakterleri çok güzeldi ama keşke “Wish” serisinin ikinci kitabı olduğundan ya bazı kişileri ya da bazı mekanları içerseydi. Benim puanım 2,5 oldu bu sebeple.









   Barbara Freethy’nin romanları güzel bir aşkı anlatsa da sonu baştan belli oluyor ve o da olayın gizemini öldürüyor. Bu sebeple sevmedim kitabı. Keşke ilk kitabın devamı olsaydı bu.




Çekilişlerimiz devam ediyor, katılmayı unutmayın :))


Bir Dilek Kadar Yakın- Barbara Freethy, Kitap Yorumu ve Çekiliş(2. Gün)

Bir Dilek Kadar Yakın- Barbara Freethy


Sayfa Sayısı: 304
Novella Yayınları
Wish, #2
2014
17 tl


Kitap Tanıtımı

Ailevi problemlerinden kaçmak için hayal gücüne ve yaratıcılığına sığınan Alexa, tatil için her yaz halasının yaşadığı Sand Harbor kasabasına gider. Kasabada yaşayan ve en yakın arkadaşı olan Bradenla yaz tatilinde bütün zamanlarını birlikte geçirir, hatta ilk aşkı birbirlerinde tadarlar.

Ancak hayat onlar için pek de tozpembe gitmez; bu iki âşığın arasına zaman ve uzun yollar girer. Alexa, on beş yıl sonra halasının sert bir saldırıya uğraması sonucu kasabaya döndüğünde artık bambaşka bir kadındır. Bradenı da içine kapanık, mutsuzbir adam olarak bulur. İki eski dost ve âşığın hayata yeniden tutunmaları için, küçükken sahilde buldukları cam şişeye fısıldadıkları dileklerin yardımına ihtiyaçları var gibidir.

"Barbara Freethyyi diğer yazarlardan ayıran büyüleyici üslubu, her sayfanın ardından daha fazlasını okuma isteği uyandırıyor."
-Barnes&Noble-

"İlk aşkın unutulmaz büyüleyiciliğine dokunan bu kitap, okurun keşkelerine ayna tutuyor."
-Book&Kisses-

"Bir Dilek Kadar Yakın, elinizden bırakmadan okuyacağınız şahane bir tatil kitabı."
-Booktrib-

"Ana karakterlerin hikâyesi oldukça dokunaklı, içinde barındırdığı gizem ise okurun dikkatini baştan sona canlı tutuyor."
-Amazon-


Kitap Yorumu

Serinin ilk kitabı olan “Geceye Fısıldanan Dilekler” ile yazarın kalemini çok sevmiştim ve serinin diğer kitaplarını merakla beklemeye başlamıştım. “Bir Dilek Kadar Yakın” kitabı çıkınca da okumak için sabırsızlandım resmen. Şimdi ise üçüncü kitabı bekliyorum, umarım fazla bekletmez bizi Novella Yayınları :D 

Birbirinden bağımsız hikayelerin anlatıldığı “Wish” serisinin ikinci kitabında kahramanlarımız Alexa ve Braden. Alexa ve ailesi her yaz tatilini geçirmek için sahil kasabasında yaşayan halasının yanına gelir. Orada en yakın arkadaşı Braden olur, neredeyse tüm vaktini onunla geçirir ve haliyle her yaz tatili onun için mutlu anılarla son bulur. Ta ki on iki yaşına gelene kadar. O yaz annesi ve babası arasında büyük bir tartışma çıkar ve kısa sürede evlerine dönmek zorunda kalırlar. 

O sene yaşananlar bununla sınırlı değildir. Sahilde yürürken bir şişe bulurlar ve Alexa dilek diledikleri takdirde bunun gerçekleşeceğine inanır. Alexa, Braden’in kendisine aşık olmasını dilerken Braden ise ondan ayrılmaya hazır değildir ve onu tekrar görebilmeyi diler. Bisikletle oradan ayrılırken beklenmedik bir şey olur ve Braden Alexa’yı öper. Beklenmedik bir durumdur ve bunun hayatlarında büyük bir iz bırakacağının farkında değillerdir. 

Annesi ve babası boşanan Alexa için zorlu günler başlamıştır, annesi onu babasına göstermek istemez ve babasıyla arasını açar. Sonunda Alexa soğuk bir yere okul için gitmek zorunda kalır. Mutlu bir ailenin çocuğu olan Braden’in babası askerdir ve onu kaybeder. 

İkisi de iletişim kurmak isterler ama bunu bir türlü gerçekleştiremezler. Deneseler de başaramamışlardır bunu. 

Aradan sekiz yıl geçtikten sonra sahil kasabasına tekrar gider amacı Braden’e ulaşmaktır. Ancak duyduklarıyla büyük bir hayal kırıklığına uğrar ve geri dönmek zorunda kalır. Braden orduya katılırken, Alexa muhasebeci olur. 

Halasının dükkanının soyulduğunu öğrenen Alexa, yeniden kasabaya gider ve Braden’le karşılaşır. O anda işte hayatın onlara karşı büyük sürprizleri vardır. 

Kitabın konusunu ve kahramanlarını çok sevdim. Olayların akışı ve yaşananları okumak çok keyifliydi. Bizi böyle bir kitapla buluşturdukları için Novella Yayınları’na çok teşekkürler, umarım üçüncü kitap için fazla beklemeyiz.

Benim puanım;




Vee çekiliş için buyurun :D 


a Rafflecopter giveaway

Tesadüfen Aşk- Başak Kızıltan, Kitap Yorumu- Yazar Hayatı- Çekiliş(2. Gün)

Tesadüfen Aşk


Sayfa Sayısı: 352
Postiga Yayınları
2014
22 tl


Kitap Tanıtımı

İnsan kime âşık olacağını bilebilir mi? Tümüyle tesadüfte ömür boyunca kimi seveceğimiz! Hatta insan en tutkunu aşkını asıl, sevdiğini sanıp yanıldığını anladıktan sonra yaşayabilir.
"Buselik" adlı ilk kitabıyla okurlarının beğenisini kazanan Başak Kızıltan, yeni romanında, karhamanı Yeşim'le tanıştırıyor okurunu. Bir basketbolcunun sadece maçlarda heyecanlanmadığını da Ayaz'la tanışarak öğrenebilirsiniz.İlk aşkın gerçek olup olmadığına, her sayfayı şaşırarak çevirirken siz karar verin! Çünkü kahramanlarımız Yeşim ve Ayaz pekâlâ siz ve sevgiliniz de olabilir.



Kitap Yorumu

Yoruma nereden başlayacağımı bilemedim zira neresinden başlamaya karar versem karşıma hep Ayaz çıkıyor. Ah Ayaz ah, sen nasıl bir adamsın öyle yahu! Bir insan hem böyle tatlı, hem böyle romantik, hem de böyle odun olabilir mi? Hayır, her hali de çok yakışıyor ona bir de. 

Tesadüfen Aşk, hepimizin hayatlarında da böyle tesadüfler olsun dedirten bir kitap. Her köşe başında sizi kaderiniz bekliyor sanki ve doğru zaman gelene kadar siz onu göremiyorsunuz. Ama hayat sizi bir araya getirmek için oldukça kararlı! 

Ayaz, Boston’dayken görür ilk kez Yeşim’i. Elleriyle yüzünü kapatıp ağlarken birden başını kaldırır ve Ayaz’ın aklına kazır o yeşil gözleri. Kendisi de o gri gözleri unutamayacaktır. 

Yeşim çocukluk aşkı Cenker’e kavuştuğunda masalının mutlu sonla bittiğini düşünür ama iş öyle değildir. Cenker sandığı ya da umduğu gibi biri değildir ve bu kalbini acıtır. Hayallerinin kahramanı ile o birbirine tamamen zıttır. Ondan kaçarken kendini gri gözlü bir adama teslim eder hem de tüm kalbiyle. Aşka giden yol dikenlidir, zorluklarla doludur. Bir süre acı çekseler de sonu mutludur. 

İlk sayfalarından itibaren kitabı oldukça sevdim ama bir şikayetim var. Yazmayın böyle adamlar yahu, sonra karşımıza öyle adamlar çıksın diye bekliyoruz bizde. İşin şakası bir yana gerçekten çok sevdim kitabı, Ayaz ile Yeşim’i okumak büyük zevkti. Bazı yerlerde kahkahalarıma engel olamadım. Mükemmel bir kitap diyebilirdim edisyondaki hataları olmasaydı. Okumayı etkilemiyor ama benim epeyce gözüme battı. 

Romantik bir aşk hikayesi arıyorsanız, doğru yerdesiniz. Ayaz sizinde kalbinizi çalmak için bekliyor! Yazarımızın kalemine sağlık :)

Benim puanım;





******

Yazar Hayatı ve Diğer Kitapları

Başak Kızıltan, 25 Ağustos 1983 Ankara doğumludur. Bilkent Üniversitesi’nde Turizm ve Otel İşletmeciliği okumuş, mezuniyetinden sonra İstanbul’a yerleşmiştir. Şu anda yaşamına Arnavutköy’de devam etmektedir. 

Okumaya ve yazmaya ortaokul yıllarında başlayan Kızıltan, ilk romanı olan Buselik’i sosyal paylaşım forumlarından birinde yayınlamış sonra da Önce Kitap etiketiyle satışa sunulmuştur. İkinci kitabı olan Tesadüfen Aşk ise yine bir forumda yayınlamış sonra da Postiga Yayınları etiketiyle basılmıştır. Şimdi de Buselik kitabının devamını yazmaktadır.

İletişim adresleri: 






Buselik

Buse ve Berke... iki yaralı yürek. 
Acılarının arkasında duracak kadar güçlü, ama sevgiye aç ruhlarının ihtiyaçlarına susamış iki insan.
İlk aşkından itibaren yaşadığı hayal kırıklıklarını, 
boşandıktan sonra kızıyla yeni bir hayat kurmak için ardında bırakarak 
Göcek'te kendine bir cennet yaratan Buse...
Hayatını kurduğu yanlışın üzerinde ancak sorumluluklarına sarılarak durabilen Berke...
Bu iki roman kahramanını bu kitapta okumak size yetmeyecek! 
Biliyoruz, devamını okumak isteyeceksiniz.

Buse sarsılmış yıkılmış bir vaziyette kalmıştı. "Aldattım... Seviştim... Uyudum..." kulağında hâlâ bunlar çınlıyordu. Bir de küstahlığa bak! Her şeyin tüm sorumluluğu onun üstüne yıkmıştı ilişkileri konusunda. "Sen bizim yolumuzu belirle..." 
İnanamıyordu şu an yaşadıklarına, hissettiklerine inanamıyordu… O bir anda sinirlenen, bir anda parlayan, bir anda gülen, mutlu olan cıvıl cıvıl hayat dolu kız gitmiş yerine sanki dünyanın en sakin insanı gelmişti.




Ve son olarak çekilişimiz için buyurun;


a Rafflecopter giveaway

Kader Ağları- Shannon Drake

Kader Ağları


Sayfa Sayısı: 448
Olimpos Yayınları
2014
19 tl


Kitap Tanıtımı


İskoçya'nın işgal altında olduğu günlerde Kral David, kanının son damlasına kadar savaşacak sadık askerler aramaktadır. Bu askerlerin en ünlüsü Waryk de Graham'a, Aslan Lord adıyla birlikte şövalyelik unvanı verilmiştir ama bir İskoç şefi olarak bu onurlu mevkiye ulaşmasının bir bedeli vardır: Bedeni ve ruhuyla ona direnmeye yemin etmiş bir Viking gelini!

İrlandalı bir asilzade ve Viking bir babanın kızı olan Mellyora MacAdin, kendini Aslan Lord'un karşı konulamaz gücüne gönülsüz bir şekilde teslim olmuş bulana kadar babasından kalan toprakları savaşçı bir bakire gibi yönetmektedir, kılıcını kuşanarak ve hiçbir erkeğe boyun eğmeyerek…

Şimdi meydan okumakla teslimiyet arasında bölünen Mellyora aslında kime sadık olduğuna karar vermeli ve kocasının kalbindeki sırları keşfetmelidir.


Kitap Yorumu



Uzunca bir zaman sonra yeniden İskoç romanı okudum ve lordlarımı ne kadar özlediğimi fark ettim. Historical türü içinde en çok güçlü, cesur ve tutkulu İskoçları seviyorum, bir kez daha teyit ettim bunu. 

Kitabın geçtiği dönem ortaçağın en hareketli dönemi. Tehlikenin nereden geleceği hiç belli değil ve kral bile olsa kendini güvenceye almak zorunda. İşte sırf bu yüzden kral David, ordusunda en güvendiği adamlardan biri olan Waryk ile stratejik önemi olan toprakların sahibi Mellyora’nın evlenmesini ister. Waryk, dul ama varlıklı olan Eleanora’yı, Mellyora ise çocukluk arkadaşı Ewan’a aşıktır. Haliyle ikisi de istemezler ama bu bir emirdir ve uymak zorundadırlar. Ve dahası bu, onların ilk karşılaşmaları değildir. Üstelik bu karşılaşmadan memnun kalmamıştır ikisi de. Neler mi yaşadılar? Bunun için hemen en yakın kitapçıya diyorum, zira benden duyabileceğiniz bu kadar. 

Waryk ne kadar güçlüyse Mellyora da o kadar cesur bir kadındır. İkilinin arasında yaşanacaklar da haliyle merak konusu oluveriyor. Hangisi önce pes edecek derken de aşk ortaya çıkıyor. 

İkilinin yaşadıkları maceraları okumayı çok sevdim, uzun zamandır da okumayınca gerçekten özlemişim böyle hikayeler okumayı. Kitabımız yedi kitaplık serinin ilk kitabı ve umarım Olimpos Yayınları bizi çok bekletmeden kavuşturur diğerlerine. Okuyacak olanlara şimdiden keyifli okumalar dilerim :)

Benim puanım;

BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI