Kör Talih
Sayfa Sayısı: 720
Parola Yayınları
2014
28 tl
Kitap Tanıtımı
Büyük holdinglerin karizmatik başkanı, sınırsız servetin despot sahibi: Arda Mertoğlu! Topluma mal olmuş eşsiz bir Ceo, kadınların yüreğine taht kurmuş pervasız bir kral, çalışanlarının iyilik timsali sert görünümlü müsamahasız patronu...
Ama işler hiç ummadığı anda tersine döndü! Ufacık bir kız; es kaza hayatına sürpriz bir giriş yaptı, yaşamının tüm merkezine bir kraliçe idamesinde izinsizce oturarak, yüreğindeki yasak toprakları savaşmadan teslim aldı. Ve tüm dengeler altüst olurken, terazinin kantarı kaçtı. Evet, Arda patavatsız oldu, Hazal düşünceli…
Arda milyarla banyo yapıyordu; Hazal babası para vermezse meteliğe kurşun değil, kurusıkı bile atamıyordu. Asiydi ama gurursuz değil… Tamam, mahalle arası, edep yuvası, her çetrefilli işin olduğu arka mahalle bir ortamda büyümüş, ünlüleri televizyonda görüp, beyaz atlı prensle ilgili hayaller bile kurmamıştı. Keza asosyal hayatında, masalların gerçekleşmeyeceğini bilen ender genç kızlardandı.
Okulunun birincisi, babasının şamar oğlanı, abisinin bezelye beyinlisi, annesinin biricik kuzusu, ailenin dil yumağı, asi bebeciği…
Çirkin ördek yavrusu: Hazal…
O, daracık kaderin çemberinden inadına geçmek isteyince, isteklerinin arasında sıkışıp kalarak, Kör bir Talih'e denk geldi!
Kitap Yorumu
Gözleri görmeyen birine “Kör müsün?” demek sanırım insan başına gelebilecek en utanç verici şeylerden biridir. Hatta bir de adama sapık muamelesi yaparsınız eyvah eyvah! Bunu bir de ikinci kez söylediğinizi düşünün tabii bir de buna o adamın patronunuz çıktığını ekleyin. Bu toplama işleminde eşitliğin karşısında Hazal’ı bulacaksınız :D
Hazal yirmi yaşında gencecik bir kızdır. Biraz heyecanlı, az sinirli, hafiften de sakardır hem de. Ailesinin göz bebeği, güzel kızı olsa da kendisini güzel bulmaz ve bu konuda takıntılıdır. Başarılı bbir mimarlık öğrencisidir ve kendini geliştirmek için bir yerde çalışmaya kararlıdır. Mimarlarla birlikte çalışacağını sanırken de kendini bir anda yönetici asistanı olarak bulur.
Arda otuzlu yaşların başında, genç ve başarılı bir CEO’dur. Biraz inatçı ve oldukça da kararlıdır. Ön sezileri kuvvetli ancak insanlara karşı ciddi bir güvensizlik içindedir. Yaşadığı bir olay dünyayla olan kuvvetli bir bağını kesmiş, artık görme duyusunu yitirmiştir. Kendine bir asistan aramıyordur aslında ama bir anda sesini duyduğu kadına bunu teklif ederken bulur kendini. Artık dünyayı onun sesinden görecek, işlerini onun sesiyle halladecektir.
Kitabın en sevdiğim kısmı karakterleri oldu. Arda, kalbini kadınlara kapatmış biri olsa da bir kere oldukça kibar bir adam. Yanında çalışanlara oldukça saygılı aynı zamanda. Hazal ise evet genç ve heyecanlı bir kız ama inatçılığı da sakarlığı da kıvamında. Son dönemler de okuduklarımın aksine bu tip karakterlerle karşılaşmak oldukça hoşuma gitti. Okurken ara ara hafif sıkıldığım anlar olsa da genelinde keyif alarak okudum. İkilinin diyaloglarını, ilişkilerini okumak güzeldi ve konu olarak ilerleyişini de sevdim. Kapak resmini ve renklerini de oldukça beğendim ayrıca.
Kitabın sonu ile ilgili yazara bir şey söylemezsem çatlarım. Ama Müjde Hanım burada bırakılmaz ki yani, yazık biz okuyuculara. Umarım ikinci kitabın çıkışı fazla uzun sürmez.
Benim puanım;
Keyif almana sevindim canım... İkinci kitap... Nasip diyelim artık... Teşekkürler yorum için...
YanıtlaSilKaleminize sağlık Müjde Hanım :))
Silalalım notumuzu efendim , ben de Hazal'ı merak etmedim değil , özellikle de son kısmı ayrı bir merak konusu oldu :D
YanıtlaSilBurada da bırakılmaz ki der kaçarım ben :P Hazal'ı da Arda'yı da sevdim ben :))
Sil