Gecenin Ardından Gün Doğar- Anna McPartlin

Gecenin Ardından Gün Doğar



Sayfa Sayısı: 416
Martı Yayınları
2014
19 tl


Kitap Tanıtımı

Gecenin Ardından Gün Doğar

Ölümün ardından yaşam doğar

En karanlık zamanlarında etrafına bak

Çünkü hiçbir zaman yalnız değilsin Seviliyorsun

Kıyısında acının ve mutluluğun taşlarını biriktiren bir nehirdir hayat…

Hayata dair umut ışığını yitiren genç bir kadın…

Ve onu bir an olsun yalnız bırakmayan vefakâr dostları…

Emma için gelecek belirsizliklerle doludur. Trajik bir vedanın, yeni başlangıçlar için ona yol gösteren bir rehbere dönüşebileceği aklının ucundan bile geçmezken, hayat onu şaşırtmaya devam etmektedir. Tabii en yakınındaki insanları da.

Mutluluğun elinden kayıp gittiğine ve onu bir daha bulamayacağına inanan Emma'nın yeniden gülümseyebilmesinin acı tatlı hikâyesinde kendinizden çok şey bulacaksınız.

"Aşk, dostluk, ölüm ve yaşam gibi hayata dair pek çok konuyu merkezine almayı başarabilmiş, samimi ve duygu yüklü bir roman."
-Publishers Weekly-

"Ölüm kadar gerçek, hayat kadar yaşanası bir hikâye."
-Booklist-

"Bu roman sizi bazen ağlatacak bazen de öylesine güldürecek ki ağlamayı unutacaksınız. Okurken hüzünlü kahkahalar atarsanız şaşırmayın."
-Amazon-

"Keder ve mutluluk gibi birbirine zıt iki duygu kusursuz bir mizahi anlatımla bir araya getirilmiş. Anna Mcpartlin'in üslubu için ne desek az."
-Romantic Times-



Kitap Yorumu



“Ölümün ardından yaşam doğar. En karanlık zamanlarında etrafına bak. Seviliyorsun.” Kapakta yazan bu sözdü sanırım kitabı okumaya karar vermemin sebebi. Hayatın bir dakika sonrasında ne getireceğini bilemiyoruz ve her şeyden sonra yaşamaya devam etmek zorundayız. Buna nereden başlanacağı ve nasıl başarılacağı ise ciddi bir muamma! 

Kapak yazısından sonra bir ölüm yaşandığını tahmin etmiştim ve sonrasında olayların nasıl gelişeceğini merak ederek başladım okumaya. Son sayfasına gelene kadar da elimden bırakamadım bu hikayeyi. 

Emma ve John 26 yirmi altı yaşında gencecik insanlar. Birbirlerinin ilk aşkı olmuşlar ve mutlu bir hayatları olmuş. Ta ki John bir kaza geçirip hayatını kaybedene kadar. Emma için bu bir dönüm noktası ve şimdiye kadar hayatı John’dan ibaretken yaşamaya nereden başlayacağını bulmak zor. Evet çok sevilen bir kadın belki ama baktığı her arkadaşının gözünde John’u görmek durumunda. Onun bu zorlu sınavını okumaya hazır mısınız? 

En karanlık anlar aydınlığa da en yakın anlardır ya hani, Emma en karanlık anı yaşamıştır. Ve aydınlığa nasıl ulaşacaktır? Mutluluk en yakınındayken görebilecek midir ya da arayışlarına devam mı edecektir? Ve dahası John ile ilgili hisleri ve düşünceleri ne olacaktır? İşte bu sorularla son sayfasına kadar gelip kapattım kitabımı. 

Kitabı nasıl bulduğuma gelirsem eğer yayın evi redaksiyon konusunda cidden başarılı ve çevirmenleri de harika işler çıkarıyor. Hepsinin emeklerine sağlık. Konusu güzel, hem asıl karakterler hem de yan karakterler başarıyla işlenmiş. Kapak zaten çok çok hoş olmuş. Sadece bir şey var aklıma takılan John öldükten sonraki süreç biraz hızlı geldi bana ya da belki de sadece süreci okuyacağıma dair bir beklentim olduğundan, bilemedim. Tavsiye eder miyim, tabii ki ederim. Şimdiden herkese keyifli okumalar :)

Benim puanım;

1 yorum:

BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI