Atatürk'ün Aşkı Latife- Fatih Bayhan
Sayfa Sayısı: 360
Paradoks Kitap
2012
23 tl
Kitap Tanıtımı
İlk karşılaşma anı mor salkımlı köşkün merdivenlerinde oluyor…
Mustafa Kemal yukarı basamakta, aşağıda ise Latife…
İlk o an…
İşte ilk bakışlar…
Yangının ilk tutuşma vaktidir bu…
Latifenin, yüreğindeki şaşkınlık, heyecan, şükranla karışık bu duygu selini bastırması mümkün değil.
Kendisine uzanmış eli görünce, öpeyim diye sarılıyor Latife…
Ama izin yok…
Küçük Hanım ben el öptürmem, hanımların eli öpülür diyor Mustafa Kemal…
Sessizlik sarıyor ruhları ve koyu bir derinlik esir alıyor ikisini de…
Birkaç saniye sonra çözülüyor dilleri….
Latife durmadan teşekkür ediyor….
Sonra o aşkın izlerini görüyor Mustafa Kemal ve madalyona takılıyor gözleri…
Boynundaki madalyonda kendi resmini taşıdığını görüyor şaşkınlıkla…
Kitap Yorumu
Beni tanıyanlar bilirler haftada bir gün Eskişehir’e gidip geliyorum. Orada da üniversite yıllarımdan beri neredeyse tüm kitaplarımı aldığım bir kitapçım var, ona uğramadan dönmem Afyon’a. Oraya gittiğimde gördüm bu kitabı. Hem de indirimli kitaplar arasındaydı, üzerinde “3 tl” etiketi vardı. Nedenini sorduğumda aldığım cevap şaşırttı beni. “Herkes okusun da görsün benim Atam nasıl bir adammış. Herkes okusun diye böyle bunun fiyatı.” dedi. Zaten tarih okumayı severdim işin içine bir Atatürk girince okumak şart oldu bana.
Kitabın kapağında bir not var, “Latife Hanım’ın yeğeni M. Sadık Öke’nin önsözüyle” yazıyor. Kitap tamamen gerçek hayattan alınmış bir kesit imiş. Fatih Bayhan’ın yazdığı “Latife Hanım’ın Kağıtları” kitabını gören aile, ona hikayesini anlatmak istemiş. Bu kitap öyle ortaya çıkmış. Ve iyi ki de kaleme alınmış bu kitap. Yoksa Atatürk’ün bu kadar ince ve romantik bir adam olduğunu öğrenemeyebilirdik.
Kitabımız Atatürk ve Latife Hanım’ın boşanma kararı almasıyla başlıyor. Sonra da geçmişe dönüp bu sürece nasıl gelindiğini anlatıyor. Latife Hanım Uşşakizadelerin becerikli, bilgili, akıllı kızıdır. İşgallerle birlikte zor bir sürece giren aile yurt dışına yerleşir, işlerini uzaktan kontrol etmeye başlar. İzmir’de kalan ve hastalanan babaanne için Latife Hanım ülkeye giriş yapar. Sonrasında onların evlerinde Mustafa Kemal’le tanışır ve Latife Hanım bir anda Atatürk’ün en yakını oluverir. Onların aşkı, kıskançlıkları, kavgaları, yaşadıkları romantik anlar hepsi mevcut kitapta.
Bir kere yazarın üslubunu çok beğendim. Kişilere hitap tarzı, olayı anlatma şekline bayıldığımı söylemeliyim. İçerik olarak ise dolu dolu bir kitaptı. Yazarın diğer kitaplarını listeme ekledim çoktan.
Atatürk’ün cumhurbaşkanı olduktan sonra eşi Latife Hanım ile oturup fasulye ayıkladığını biliyor muydunuz? Ya da Latife Hanım’ın daha Kurtuluş Savaşı bile başlamamışken Atatürk ile evlenmeyi kafasına koyduğunu, gazeteden kestiği resmini kolyesinde sakladığını? Bunlar ve daha nicesi için hemen bir kitapçıya koşun diyorum. Zira bu büyük aşkın kör noktalarına ışık tutan bir kitap.
Okuyalı epey olmama rağmen bir türlü yorum yazamadım bu kitaba. Böylesine değerli bir insanı anlatan kitapla ilgili yorum yazmaya kelimelerim yetmez benim. Ama yazmalıyım ki böyle bir kitabın varlığı bilinsin. Alın, okuyun. Asla pişman olmazsınız.
Bu kitaba benim verdiğim puanım;
hem de yıldızlısından...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder