Masum Koza
Sayfa Sayısı: 312
Olimpos Yayınları
2015
17 tl
Kitap Tanıtımı
Aşkı hiç tatmamış bir adam ve aşkı silah olarak kullanan bir kadın...
İntikam kor bir ateşti; bilinmezliğe sürükleyen ve her daim biraz daha yakın. Hayal, intikam ateşiyle ve tunçtan bir demir gibi şekillendirmişti yüreğini. Umuda dair ne varsa küle dönüştürmüştü. Son avını seçtiğinde ruhundaki tüm hayalleri serbest bırakmıştı.
En büyük darbeyi aşkla vuracaktı. Ama unuttuğu bir gerçek çabuk hatırlattı her şeyi; kader koca bir labirentti. Sona ulaşmadan önce çıkmaz bir sürü sokağa sürüklerdi sizi...
Acaba bu koskoca labirentte kaybettiği masumiyetini ve yok olan insanlığını geri kazanabilecek miydi?
Deniz gözlü bir adamın ruhunda dindirebilecek miydi yorgun yüreğini?
Kitap Yorumu
Bir süredir tanıtımlarını görüyordum bu kitabın ve merak etmiştim. Beyaz kapağı ve kısacık tanıtım yazısıyla ilgimi çekmişti. Sonuç olarak dün gece ikiye kadar okudum ve sonunda bitirdim. Bitirdim ama yorumumu yayınlamak için dört gün bekledim zira turu yapılırken bir kitaba yorum girmeyi doğru bulmuyorum.
İlk sayfaları okuduğunuzda Hayal’in bir sıkıntısı, geçmişten gelen bir problemi olduğunu anlıyorsunuz. Aşka inanmayan bir kadınla aşkı hiç tatmayan ama tadacağı anı bekleyen bir adamın hikayesini okumaya başlıyorsunuz. Kitabın sonunun da böyle biteceğini sanıyorsunuz amaaa yanılıyorsunuz. Son kısımlarda hareket kazanıyor iyice ve bitirmeden rahat edemiyorsunuz.
Son günlerde okuduğum kitaplarda değişik aksiyonlar ve içinde yaşanan aşkı okudum ve bu durumdan memnun olduğumu belirtmem gerek. Hareketli hikayeleri seviyorum ben ya :D
Masum Koza bir kere kısacık bir kitaptı. Üç yüz on sayfalık bir kitap ki, bu kitaba kocamannnn bir hikaye sığdırmış yazar. Ama diyorum ki keşke elli altmış sayfa daha uzun olsaymış da ilk kısımlar biraz daha yavaş anlatılsaymış. Aşık olma süreci biraz hızlı geçilmiş gibi geldi bana. Onun dışında bir eleştirim daha var ki, redaksiyon. Okuma keyfimi etkilemese de gözüme çarpan çok bariz hatalar vardı. Dilerim yeni baskılarda bu sorun çözülür zira hoş bir hikayeydi bu. Bir de sürekli babam, abim falan diye hitap etmelerini garipsedim. Bence abi deseydi de olabilirdi, bir yerden sonra biraz göze batabiliyor.
Söylemeden geçemeyeceğim bir detay daha var ki, o da kitabın akıcılığı. Sayfaların nasıl aktığını bilemedim elimde. Sonunda ne olacağını görmek için çivilendim resmen koltuğuma. Hatta ikinci yarısında ara ara gözlerimin dolmasına engel olamadım.
İçinde aşk var, intikam var, hırs var, aksiyon var daha söyleyemeyeceğim ki söylersem spoi olur birkaç şey daha var. Üç yüz on sayfa içerisinde size pek çok şey yaşatıyor bu kitap.
Benim puanım;
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder