Heyecan Dorukta
Heyecan dorukta, çünkü Lena Diaz ve yazdığı cinayetler devam etmekte. Yeni katiller, yeni kurbanlar ortaya çıkmakta haliyle de yepyeni hikayeler. İşte bu yüzden ben de serinin bizde de çıkacak olan diğer kitaplarına bir göz atalım istedim. Keyifli okumalar :)
Simon Says Die
Serinin ikinci kitabı "Simon Says Die".
Polis şefi
Logan’ın kardeşi Madison Mckinley, birinin onu gölge gibi takip ettiğini
bilmektedir. Polisler ise onu olmayan şeyler gördüğünü söyleyerek geçiştirmekte
ve “Siman Diyor ki” cinayetlerini soruşturmakla meşgul olduklarını söylemektedirler.
Günbegün artan korkusu onu ele geçirmektedir. Hayatına tekrar giren Özel Ajan
Pierce Buchanan bile korkularını yenmesine yardımcı olamamaktadır. Zaten
aralarındaki ilişkiyi bitiren oyken ondan nasıl yardım isteyeceğini
bilememektedir.
Ama Pierce hala Madison’u sevmektedir ve onu
koruma içgüdüsü her şeyden daha güçlüdür. Polisler ona katılmasa da o,
Madison’un tehlikede olduğunu düşünmektedir.
Cinayetler artarak devam ederken nihayetinde
polisler dikkatlerini Madison’a verirler ama cinayet zanlısı olarak. Pierce,
ona tekrar güvenmekle hata mı yapmıştır, yoksa ikisinin de hayatta kalmasına
izin vermeyecek karışık bir oyunun içine mi düşmüşlerdir?
Ön Okuma
Yorumları
Yorumlarına baktığımda ise 4.31 gibi bir rating'e sahip olduğunu gördüm. Ancak 4 ve 5 yıldızlı yorumlar yapılmış ayrıca.
Çok iyi bir gerilim hikayesi, temposu hızlı ve türdeki diğer
kitaplardan farklı konusu. Genellikle bu tip seri katil hikayelerinde katiller
baş kahramanla kedinin fareyle oynadığı gibi oynar ki burada fare maalesef
Maddison oldu. Bu oyun onu eski sevgilisi Pierce ile tekrar bir araya getirdi
ve bu karşılaşma iyi ki oldu. Sevmediğim tek şey Maddison’ı içine soktukları
durumdu. Ama yine de bu bir gerilim hikayesi ve kuralı bu. Zaten güçlü kuvvetli
adamımız Pierce her şeyi halletti. Sonuç itibariyle çok güzel bir hikayeydi.
Bu, benim okuduğum ilk Diaz kitabı ve ben buna bayıldım.
Elimden bırakmak istemedim. Romantik gerilim benim en sevdiğim türdür ve bu da
benim için doğru tercih oldu. O hızlı girişiyle beni kendine bağladı ilk
sayfalardan. Kızımızın güçlü ve kararlı
olması da hoşuma giden şeylerin başında geliyor. Bencil olarak nitelendirmeden,
hissettiklerini anlamaya çalışarak okudum onu. Ve erkek kahramanımız işte o
sevimlinin de ötesinde biri. Ailesi ile ilişkileri yumuşak bir dokunuş olmuş
kitaba ve onlardan daha çok bahsetmesini isterdim. Romantik gerilim tür olarak
belki kendini tekrarlayabilir ama kesinlikle okunmaya değer.
Ashes, Ashes, They All Fall That
Hatırlamadığı
bir şey var ve bu onu öldürecek…
Savannah’daki FBI ofisine göndereni belli olmayan mektuplar gelir. İçeride, küller
içinde katledilen bir kurban vardır. Özel ajan Tessa James, kurbanların çığlıklarından sonra suçluları yakalamayı takıntı haline getirir.
Tessa suçluları yakalamak için seksi ve
mükemmel bir danışman olan Matt Buchanan ile bir eşleştirme programında çalışmaya başlar ve ikili bir seri
katil izi bulurlar. Ve tüm ipuçları Tessa’yı, geçmişte yaşadığı ama bir türlü
hatırlayamadığı bir ana götürür. Eğer hatırlayamazsa bir sonraki isim
kendisininki olabilir.
Yorumları
Şu ana kadar 4.53'lük bir rating'e sahip serinin üçüncü kitabı. Ve yine yalnızca 4 ve 5 yıldızlı yorumlar var.
Serinin 3.
Kitabı ve bence en güzeli bu. Her nasılsa iki kitap olan “Simon Says Die”
kitabının yorumu aklımdan çıkmış. Şimdi çok kitap okunur sadece iyiler akılda
kalır demeyin, onun da yıldızı oldukça yüksekti.
Eğer Matt’e aşık olmadıysanız siz de
kesinlikle yanlış olan bir şey var. Tessa ile aralarındaki kimyayı çok sevdim.
Arada yaş farkı olan ilişkileri doğru bulmazken onların arasındaki 6 yaşlık
fark nedense hiç batmadı gözüme. Söz
konusu Matt olunca batması mümkün değil zaten. Arada sırada bazı delilikleri
olsa da garantili romantik gerilimden bir tanesi. Kitaplar arasında bağlantı olmadığından
konusu hoşunuza giden birinden de başlayabilirsiniz ya da sadece onu
okuyabilirsiniz.
Birkaç yıl
önce yazarın her iki kitabını üst üste okudum ve sonrasında yeni haber
görmemiştim. Blog sayfalarında gezerken 3. kitabın çıkmış olduğunu ve hatta
süper bir indirimde olduğunu görünce çok sevindim. Tessa ve Matt’i çok sevdim.
Tessa kafasını koyduğunu yapan kararlı bir kadın ve de suçluları yakalamayı
kafasına koymuş. Uyum içinde çalışan bir ekibi vardır ama sonrasında Matt ile
aralarında bazı gelişmeler ve değişiklikler olur. İlk başta Tessa karşı koysa
da sonrasında Matt’e teslim olur. Önceki kitapta ikiliden çok kısa
bahsedilmişti ve bu kitapta tamamen onları okuduk. Eğer siz de benim gibi
romantik gerilim sevenlerdenseniz bunu ve yazarın diğer kitaplarını kesinlikle
öneririm.
Take The Key And Lock Her Up
Ve serinin son kitabı. Henüz konusu ya da kapağı ile ilgili bir bilgi yok. Yalnızca Goodreads'ta düşülen nota göre yurt dışında 2014 yazında çıkacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder