Son Kamelya- Sarah Jio


Son Kamelya- Sarah Jio


Sayfa Sayısı: 352
Arkadya Yayınları
2014
17 tl

Kitap Tanıtımı

Önce küçük bir tohum düşer kalbin odasına, sonra aşkla yeşerir. Kulak verin, umudun sesini duyabiliyor musunuz?

1940'lı yılların Amerikası'nda bir fırıncının kızı olan Flora Lewis, un kokulu hayatının bir gün çok farklı yöne sürükleneceğini bilmiyordur. Genç kız bir yandan yaşlı anne babasına yardım ederken, öte yandan botanik bahçesinde bitkilerin ve çiçeklerin gizemli dünyasıyla uğraşmaktadır. Ta ki kendini uluslararası çiçek hırsızlığı zincirinin tam ortasında bulana kadar… Yapacağı iş çok basittir; İngiltere kırsalındaki Livingston Köşkü'ne gidip Middlebury Pembesi olarak bilinen ender bir kamelya türünü bulup haber vermek. Köşke dört öksüz çocuğa dadı olarak sızan Flora, içinde imkânsız bir aşkın tohumlarını büyütürken, ne tür bir belaya bulaştığını acı bir şekilde öğrenecektir. 

Tam elli sene sonra bahçe tasarımıyla uğraşan Addison Sinclair, eşiyle birlikte Livingston Köşkü'ne gelir. Geçmişindeki hayaletten kurtulmaya çalışan Addison, aslında burada çok daha sancılı bir gizemin içine düşer. Bunu çözmeye çalıştıkça dillere destan kamelya bahçesinin kanla sulandığı gerçeğine de adım adım yaklaşacaktır…

Mart Menekşeleri ve hâlâ çoksatanlar listesinde yer alan Böğürtlen Kışı yazarı Sarah Jio'dan muhteşem bir kitap daha. Son Kamelya, kalbimizdeki geçmişin zehrini umut kırıntısına tutunan küçük bir tohumla yok edebileceğimizi gösteren bir başyapıt. 

"Günümüze kadar taşınan geçmişin gizemi ile olayları yatıştıran affetmenin gücü tek kelimeyle muazzam."
-Booklist-


Kitap Yorumu

Doğum günümden birkaç gün önce geldi bu kitap bana. Sevgili Yamak’dan bloğunun sahibi tatlı kız Burçin’in hediyesiydi ama maalesef önümde KPSS gibi bir engel olunca okumaya fırsatım olmamıştı. Şimdi hazır okullar kapanmışken, KPSS de bitmişken bu kitabı hep birlikte okuyalım dedik; Burçin, Meltem ve Pınar ile birlikte. 

Kitap 1800’lü yıllarda kamelya çiçeğinin önemini anlatarak başlıyor ve genel olarak kamelya çiçeğinin özelliklerinden bahsediyor. Sonrasında iki zamanlı olarak ilerliyor kitap, 1940’larda yaşayan Flora ve 2000’lerin Addison’ı ile. 

Flora, bitkilerle ilgilenen ve o alanda çalışmak isteyen bir kadındır. Ancak ailesinin maddi durumu sebebiyle onların işlettiği fırında çalışmak durumunda kalır. Ama fırında da işler iyi gitmemektedir ve birilerinin dikkatinden kaçmaz. Flora’nın bitkilere olan sevgisini kullanıp onu hırsızlık yapmaya zorlarlar. Ülkeden ayrıldıktan sonra bir daha ailesi Flora’dan haber alamaz. 

Addison eşi Rex ile mutlu bir hayat yaşamaktadır. On beş yaşındayken yaşadığı kötü olayı ardında bırakıp hayatına devam etmiştir. Ancak kötü hatıralar ve kötü adam peşini bırakmaz o da çareyi Rex’in ailesinin yeni aldığı eve gitmekte bulur. 

Rex’in ailesinin aldığı ev sırlarla doludur. Zamansız ölümler ve kayıplar yaşanmıştır. Ve dahası yıllardır herkesin peşinden koştuğu pembe kamelya bu evdedir. Bu eve ne zaman gelmiştir, nasıl gelmiştir? Flora bu evde neler yaşamıştır, Addison’ın geçmişindeki sır nedir? Ve tüm bu düğümler nasıl çözülecektir diyorsanız en yakın kitapçıya lütfen :) 

Kitabın konusunu da yazarın üslubunu da çok sevdim. Okuması oldukça keyifliydi benim açımdan. Hele ki kızlarla birlikte okuyup değerlendirmesini yapmak çok da zevkli oldu. Teşekkürler Burçin, teşekkürler Arkadya Yayınları :)

Benim puanım;

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI