Yalnızlığa Çare Bulundu- Suri Rosen, Söyleşi(7. Gün)

Suri Rosen Söyleşisi

RKBT: Suri Rosen kimdir, bunu sizden dinlemek isteriz.

SR: Daha önce resim öğretmenliği ve oyunculuk yapmış bir yazarım. Kanada’da yaşıyorum ve şehrimde bir kütüphanecilik sistemi kurulması için oluşan yapıda yönetim kurulunda görev yapıyorum. Ayrıca motosiklet binmeyi ve likör içmeyi seviyorum. 


RKBT: Yalnızlığa Çare Bulundu gerçek bir öykü mü yoksa kurgu mu?

SR: Yalnızlığa Çare Bulundu kurgusal bir öykü, tamamen hayal gücümün ürünü. Bir gün çöpçatanlık yaptığımı hayal ettim ve bunun eğlenceli olduğunu fark ettim. Konu tamamen insan doğasından kaynaklı yani.


RKBT: Daha önce hiç çöpçatanlık deneyiminiz oldu mu diye sorsak?

SR: Maalesef o konuda korkunç bir tecrübem var. Bir gün motosikletim bozulmuştu ve bana oldukça centilmen bir adam yardım etti. Kendisiyle daha sonra da görüşmeye devam ettim ve onu bir kız arkadaşımla tanıştırmaya karar verdim. Kendisine bu konudan bahsettiğimde bana evli olduğunu söyledi. Üstelik üç de çocuğu varmış. Tamamen utanç verici!


RKBT:   Peki sizce kitap yazmanın zorlukları neler?

SR: Başlamak zor bir kere sonra okuyucunun bir sonraki sayfayı merak etmesini sağlamak da öyle. En temel zorluk ise en azından çoğu yazardan daha çok yönlü olabilmek ve fark yaratabilmek.


RKBT: Yazmaya nasıl başladınız peki, bu süreç nasıl işledi?

SR: Çocukluğumda başladım hikaye yazmaya, ilk gençlik yıllarımda da devam etti bu. Kariyerim boyunca da yazmaktan vazgeçmeyince iyi bir kurgu düşünüp roman yazmaya karar verdim. Hikayeler beni hiç yalnız bırakmadı anlayacağınız.


RKBT:   Bize yazma sürecinizden bahseder misiniz, şu anda başka neler hazırlıyorsunuz?

SR: Bir yere bağlı değilim şu anda ama Kanada’da bir gazetenin magazine ekinde bir köşem var yazdığım ki bu New York’ta yayınlanan ekler kadar okunuyorlar. Anlayacağınız zamanım kurgulama ve yazma arasında bölünmüş durumda. Yeni bir kitaba başlayabilmek için epeyce detaylı bir araştırma içindeyim şu an. Bu da sanırım birkaç ay sürecek. Bu süreci bitirdikten sonra da yazmaya sonra onları beğenmeyip silmeye yeniden başlayacağım :)


RKBT:   Kitabınızdaki favori karakteriniz kimdi peki sizin?

SR: Aslında yazmaya başlarken hepsini seveceğime dair kendime söz vermiştim çünkü onların hepsi benim onlara verdiğim rolü üstlendiler. Ama ben bu sözümü tutamadım ve Bubby en sevdiğim karakter oldu.


RKBT: Yazmak için hangi ortamı tercih ediyorsunuz?

SR: Bu iş için Toronto’daki ofisimi tercih ediyorum. Zaman zaman evde yazmaya çalışsam da önemli derecede dikkat kaybım oluyor ofis dışında.


RKBT: Şu anda neler yaptığınızla ilgili, yeni projelerinizle ilgili bilgi alabilir miyiz?

SR: Tabii ki, şu anda ustalık eserim diyebileceğim bir roman üzerinde çalışıyorum. Çok çok çok farklı bir hikaye o. On dört yaşında bir çocuğun başına gelen kötü olayları yazıyorum. Biraz karanlık bir hikaye yani.


RKBT: Sizin en sevdiğiniz yazarlar kim? Hangi tarz kitaplar okursunuz?

SR: Sıkı sıkıya takip ettiğim bir yazar yok. Ama yetenekli bulduğum ve okumaya çalıştığım yazarlar John Green, Sherman Alexie ve Linwood Barclay.

RKBT: Son olarak Türk okuyucularınıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?

SR: Kesinlikle var! Türkiye’de benim kitabı okuyan insanların olduğunu bilmekten çok mutluyum. Gerçekten ülkenizi ziyaret etmeyi çok istiyorum, hep söylüyorum çok güzel bir ülkede yaşıyorsunuz. Kitabımın konusunun evrensel olduğunu düşünüyorum; aşk ve arkadaşlık için bazı şeyleri aramak, gerektiğinde değiştirmek, büyütmek, geliştirmek hatta telafi etmek... bunlar bir insanı olgunlaştıran şeyler bence. Umarım okuma şansı bulan okuyucuların hepsi severek ve eğlenerek okur :)

Suri Rosen'e söyleşi için çok teşekkür ederim. Kendisine yazarlık kariyerinde başarılar dilerken çekilişlerimizin bitmesine kısacık bir süre kaldığını hatırlatmak isterim :)













2 yorum:

  1. Eğer yapmak istersen bloğumda keyifli bir mim var senin için :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben bunu şimdi görüyorummmm, hemen bakıyorum. Çok teşekkür ederim :))

      Sil

BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI