Sevginin Büyüsü- Beth Hoffman, Okuma Etkinliği(Kitap Yorumu - 3. Gün)

Sevginin Büyüsü- Beth Hoffman


Sayfa Sayısı: 400
İndigo Kitap
2015
19 tl


Kitap Tanıtımı

Hayatın zorluklarını yenip hayatta kalabilen kadınlar daima güçlü ve güzeldir.

Bazen hayat kötüye gider, her şey içinden çıkılmaz bir hal alır. Yapılacak bir şey yokmuş gibi görünür, sanki çıkmaz bir sokaktasınızdır.İnancınızı yitirdiğiniz, bitti dediğiniz, dua etmekten bile vazgeçtiğiniz anda, hayat size inanmanız, umut etmeniz ve yeniden başlamanız için göz kırpar. Sevginin Büyüsü her şeye rağmen hayata tutunmanın hikâyesi…

"Acıların, insanları gerçek dostluklara ve sevgiye sürükleyişinin büyüleyici hikâyesine tanıklık edeceğiniz, sımsıcak bir roman..."
-Kristin Hannah-

"Sevginin Büyüsü okuyucularına paha biçilmez bir değeri hatırlatıyor: Her şey içinden çıkılmaz göründüğünde bile, birkaç iyi arkadaş hayatınızı bunun tam tersine çevirebilir."
- People-

"Sevginin Büyüsü'nü okurken kalbim CeeCee adına defalarca kırılırken bile, kendimi gülmekten alamadığım zamanlar oldu. CeeCee'nin kaybettiklerini unutamayacaksınız, ama onun cesaretini ve iç dünyasının derinliğini de aklınızdan çıkaramayacaksınız."
- Luanne Rice-

"İnsanın içine işleyen dokunaklı bir roman. Güney'in yaz akşamlarındaki manolya kokuları gibi cazip, kendini sevdiren ve tatlı tadındaki bu kitabı okumak gerçek bir keyif."
- Mary Kay Andrews-


Kitap Yorumu

Okuma etkinliğimizin üçüncü gününden herkese merhaba. “Sevginin Büyüsü” kitabını yorumlama sırası bugün ben de ama nereden başlayacağımı hala bilemiyorum :) Kitabımı bitireli dakikalar oldu henüz. Elimden bırakmaya da gözümden ayırmaya da kıyamadığımdan yorum yazmaya çalışırken bile göz ucuyla onu süzüyorum. 

Arka kapağı okuduktan sonra konu itibariyle size belki tanıdık gelebilir “Sevginin Büyüsü”. Evet, daha önce de kaybedişlerin hikayesini okumuş olabilirsiniz. Ancak kaybedişlerin, vazgeçişlerin, gidişlerin ve dibe battıktan sonra yeniden yüzeye çıkışların hikayesini bir çocuğun gözünden okudunuz mu? 

Cecelia, daha küçük bir çocukken annesinin rahatsızlığıyla tek başına mücadele etmek zorundadır. Annesi akıl hastası bir kadındır ve onunla yaşamak her geçen gün çok daha zorlaşır. Her seferinde yaptığı utanç verici şeylerin hesabını Ceece ödemek zorunda kalır. Babası zaten varla yok arası bir yerdedir. Zira sürekli seyahat etmek zorunda olduğu bir işi vardır ya da seyahat etmek zorunda olduğunu söyleyerek Ceece’yi kandırıyordur. Bu bahaneyle de evden uzun zaman uzak kalıyor ve karısının tüm sorumluluğu küçücük bir kızın omuzlarına yükleniyordur. 

Sonra bir gün… Ceece için her şey değişir. Hayatı tam anlamıyla tepe taklak olur. Hiç bilmediği bir yere ve hiç tanımadığı insanların içinde yaşamak zorunda bırakılır. Ama hayat işte, kimin karşısına ne çıkaracağı belli olmaz! Tanımaya başladığı teyzesi ve onun arkadaşlarıyla birlikte sevmeyi, sevilmeyi, değer görmeyi ve göstermeyi öğrenir Ceece. Tabii bunları keşfederken ki maceralarını okumak çok keyifliydi benim için. 

Okurken altını çizerek okumak istediğim kitaplardan biriydi “Sevginin Büyüsü”. İçinde geçen bazı cümleler ve onların düşünmeye zorladıklarıyla, hiç sevmediğim halde kitabımın bazı yerleri çizdim. Ve birkaçını da paylaşmak isterim :) 



“Erkekler bana yüksek topuklu ayakkabı giymek gibi geliyor. Kendimi güzel hissettirmeleri çok hoşuma gidiyor. Ancak gecenin sonunda bir an önce onlardan kurtulmak için de sabırsızlanıyorum.” 


“İnsanların bizi nasıl gördüğünü belirleyen şey, bizim kendimizi nasıl gördüğümüzdür.” 


“İnsanlar nasıl bilge olur, biliyor musun? Dışarıya çıkıp dünyaya karıştıklarında, yaşamaktan korkmadıklarında… Bilgelik deneyimle kazanılır. Her günü bir armağan olarak görüp sevinç ve şükürle karşılarsan eğer, gerçekten yaşar ve deneyim kazanırsın. ”



Benim "Sevginin Büyüsü" için puanım;



Son olarak çekilişimize katılmak için buyurun :)



a Rafflecopter giveaway

1 yorum:

BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI