Tufanda Aşk Ezgileri- İlker Balkan, Kitap Yorumu(2. Gün)

Tufanda Aşk Ezgileri

Kitap Tanıtımı


Sayfa Sayısı: 124
Altın Bilek Yayınları
12 tl

Bir zamanların dillere destan aşklarına özendiği halde post-modern aşklarda huzursuzluğa, tatminsizliğe ve mutsuzluğa yelken açanların çokluğunu hatırlayarak başlayın okumaya bu romanı. Platonik bir aşktan gerçek bir aşka ulanan bir geçiş sürecini okurken, yaşadıklarınızı da düşünün ve kendinize mutluluk için nedenler üretmeye, huzuru ve yaşama sevincini geri kazanmaya bakın. 

Hayranlık duyduğunuz insan en sevdiğiniz kişi haline gelmeye başladıkça, içinizde büyüyen, kabaran o deli duyguları anımsayarak yalnızlıklarınızın da mutsuzluklarınızın da geçiciliğine şöyle bir inanın ve romanı okumayı sürdürün. Hep beklediğiniz o mutluluk çok yakınınızda belki de. 

İlker Balkan, güçlü kalemi, kendisine has söyleyiş tarzı ve sarsan paragraflarıyla, sizi saracak ve kalbinize dokunacak bir mutluluk ütopyası anlatıyor...


Kitap Yorumu



Okuduğum ikinci İlker Balkan kitabı “Tufanda Aşk Ezgileri”. İlk kitaptan sonra yazarımızın anlatımı ve diliyle ilgili az çok bir fikrim vardı zaten, bu kez kimi anlattığını ya da neyi anlattığını merak ederek başladım kitaba. Bu sefer ki bir olay üzerine kurulu değildi. Bir sevgiliye yazılmış mektuplar bütünüydü.
   Bir adamın sevgilisine seslenişi vardı kitapta bazen sitemle bazen de içindeki aşkla. Kimi zaman ona kızdığını okudum kimi zaman da ilan-ı aşkını. Ama anladığım şudur ki sırılsıklam aşık bir adamın sesiydi. Yoğun, duygusal, aşk dolu ve hatta bazen öfke.
   Kitabın mektuplardan oluşması ilginçti. Pek bir konusu yokmuş gibi gelse de aslında bir aşka tanıklık ettiriyor. Bu anlamda başarılı buldum. Bazen içe dönük seslenişler de vardı ve anladığım kadarıyla İlker Balkan’ın tarzı bu. İçsel yolculuklar ve düşünce dünyası onun her kitabında yer almış ve alacak gibi duruyor.
   Anlatımı kesinlikle şiir gibiydi, insanın içinde kaybolacağı ve ancak son sayfada uyanacağı. Kısa da bir kitap olduğundan böyle hemencecik bitirip tadı damağınızda kalıyor. Kitabınızı, kahvenizi alın ve kendinizi “Tufanda Aşk Ezgileri” esintisine bırakın…

Umut, Kadın ve Kristal Gül - İlker Balkan, Ön Okuma, Yorum ve Çekiliş(1. Gün)

Umut, Kadın ve Kristal Gül Ön Okuma, Yorum ve Çekiliş

  7. blog turumuzu İlker Balkan'ın kitapları için yapıyoruz. Turumuzun ilk gününde "Umut, Kadın ve Kristal Gül" kitabının ön okuması, yorumu ve de çekilişi için birlikteyim.




Kitap Tanıtımı


Sayfa Sayısı: 150
Altın Bilek Yayınları
13 tl


   Hayatta, bana tutunacak kimse yoktu eskiden de, onun eksikliğini duymuyorum; ama benim de tutunacak kimsem kalmadı artık. Hayat, benden aldıklarının yerine, benden başka bir şey koymadı hiç. Yaman bir güneşin titrek dalgalarında aradığım huzur bile, bir karganın sesiyle bozuluyor her sabah. Ben, gitmekle kalmak arasındaki çizgide ge-çirdim yaşamımın çoğunu. Son bir senedir, yatak odamızın kapısından içeri almıyordu beni karım. Çocuğum, daha "baba" derken öğrenmişti "kaka" demesini ve bunları birleştirerek söylemesini. Mavi pabuçlarının ponponlarından baş-ka hiçbir şey yok şimdi ondan bana kalan. Yüzünü bile görmedim zaten kaç zamandır.
   Ben tükendiğimde ne olacak. Asıl olan ne menem bir şeydir ki, bana hiç uğramadı. Zamanında elimde olup da, şimdi yalnızca geçmişimde, tümlenmiş duygularda, kesişen anılarda olan o kadar çok hasretlik sevdam var ki... Kanıma girip de ruhumu derin sızılarda inleten kalp ağrılarım da bana aşkın ne derece kuvvetli ve ne derece zayıf olduğunu gösterdi. Kendimle zıt yüklü kutupların ortak çekim alanında kim var kim yoksa, yarattığım itkiyle yere serilip, ardımdan bir dolu küfür yağdırdılar senelerdir.



Kitap Yorumu 

  •   “Umut, Kadın ve Kristal Gül…” İlk önce ismi ilgimi çekmişti. İsminden anlamalıydım ilginç bir kitapla karşı karşıya olduğumu. İlginç diyorum çünkü daha ilk sayfada ilk cümleler vuruyor insanı. Hiç beklemediğim bir başlangıç ve de hiç ama hiç beklemediğim bir son. Ve arada şiir gibi bir yolculuk… 
  •    Kahramanımız 28 yaşında, evli ve bir çocuk babası. Eşiyle aralarına belki de kendinin bile anlam veremediği bir takım sorunlar sonucunda bir ayrılık girmiş. Biraz yalnız kalmak ve kendini dinlemek isterken şok bir haberle sarsılıyor. Önünde geçirebileceği yalnızca iki ayı olduğunu öğrendiğinde ise geçmişine doğru bir yolculuğa çıkıyor. O yolculuğun sonu ile ilgili pek çok tahminde bulundum, kendimce sonlar kurguladım. Muhtemelen onlara benzer bir sonla biter dedim. Yanıldığımı anlamam ise çok uzun sürmedi.
       Yalnızca iki ay ömrü kalan bir adam ne düşünür? Ne hisseder? Geride bıraktıkları ve de bırakacakları… Karısı ve çocuğu… İşi, geçmişte bıraktığı dostları ve de yalnızlığı… İşte kitap bunları anlatıyor ve de sorguluyor.
       İlk cümleleri okuyunca ister istemez bir duygusallık içine girdim. Sonuna varıncaya dek şiir gibi anlatıma kendimi kaptırdım. Son sayfaya hem gelmek istedim hem de istemedim. İkilem içinde bitirdim kitabı yani. Ama işte kitap bitip de kapağı kapatınca hissettim asıl hüznü. Uzun süre gözyaşlarımı tutamadım.
       Ben de farklı duygular uyandıran bir kitap oldu. Uzun süredir beni bu kadar düşündüren bir kitap olmamıştı. Olayın başlangıcını, sonunu ve de kahramanımızın adının hiç geçmemesini ilginç buldum. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı, devamı da gelecek. Farklı bir konu arıyorsunuz işte bu kitap sizin için ideal bir seçim olacaktır.
  •   
  • Ve de çekiliş için; 
    * Çekiliş sonuçlarımız facebook sayfamızda açıklanacaktır.



Yeniden Başlamak İçin Güzel Bir Gün- Liane Moriarty, Bunları Biliyor musunuz? (3. Gün)

Yazarımız Liane Moriarty'nin,
















                                                                   biliyor muydunuz?

Yeniden Başlamak İçin Güzel Bir Gün- Liane Moriarty, Kitap Yorumu (2. Gün)

Yeniden Başlamak İçin Güzel Bir Gün- Liane Moriarty

                                                                       Kitap Tanıtımı

                                                                      Sayfa Sayısı: 490
                                                                       Basım Yılı: 2013
                                                                            Neo Kitap
                                                                               19 tl
    

   "Hatırlamayı istediklerimiz ve unutmayı seçtiklerimiz üzerine son derece etkileyici bir roman."
   -Oprah-

   Kitapları 16 ülkede yayınlanan Liane Moriarty, ününün bütün dünyaya yayılmasını sağlayan romanı Yeniden Başlamak İçin Güzel Bir Gün ile ilk kez Türkçede.

   Yeni evli, kocasına sırılsıklam aşık, ilk bebeğine hamile, hayattan zevk almayı bilen, dertsiz tasasız bir genç kadın olan Alice, spor salonunda düşüp kafasını vurduktan sonra kendini üç çocuk annesi, kocasıyla boşanma arifesinde, hayatın koşturmacası içinde kaybolmuş, orta yaşlı, mutsuz bir kadın olarak bulur. Sahip olduğu en değerli hazineyi göz açıp kapayıncaya kadar yitiren Alice hayatının en güzel anılarını geri almak için affetmeyi, affetmek için unutmayı, unutmak içinse her şeye yeniden başlamayı öğrenmek zorundadır.

   "Kendi sırlarını çözmeye çalışan bir kadının kimi zaman eğlenceli, kimi zaman yürek burkan, ama başından sonuna özel ve derinlikli hikâyesini arkadaşlarınızdan ve Hollywooddan önce ilk keşfeden siz olun." 
   -Booklist-

   "Yürekten, zekice ve kışkırtıcı... unutulmayacak bir hikâye."
   -Jennifer Crusie, Aşkı Bana Sorun yazarı-

   "Liane Moriarty iki Alicein öyküsünü büyük bir zarafetle kaleme almış. Seve seve bağlanılacak bir roman."
   -Kirkus-

   "Dokunaklı, tempolu ve kesinlikle çok keyifli."
   -Publishers Weekly-

   "Modern hayatın el değmemiş, ışık görmemiş gizemleri bir bir önünüze serilirken sayfaların nasıl akıp gittiğini anlayamayacaksınız."
   -Sunday Times-


                                                                      Kitap Yorumu

   “Neo Kitap” etiketiyle çıkan ilk kitap “Yeniden Başlamak İçin Güzel Bir Gün”. Tam 16 ülkede yayınlanan bir kitap olduğunu duyduğumda ister istemez beklentimi yüksek tutmuştum ve de beklentilerimi fazlasıyla karışladı. Okuyunca anladım neden bu kadar sevilip, bu kadar çok yerde yayınlandığını.
   Alice 39 yaşında, üç çocuk annesi bir kadın. Aynı zamanda bir zamanlar tutkuyla bağlı olduğu kocası Nick’le ayrılma sürecinde. Ve bir gün spor salonunda düşüp bayılıyor. Uyandığında ise o artık 29 yaşında ve ilk bebeğine hamile. Yani o öyle olduğunu sanıyor. Hafızasından tam 10 yıl uçup gitmiş. Olaylar işte böyle başlıyor. Sonrası mı? Sonrası kitapta J
   490 sayfalık bir kitap olsa da çekinecek tek şey sanırım başlayabilmek. Sonrasında zaten elinizden bırakmakta zorlanacaksınız. Her sayfasında ayrı bir olay ayrı komedi hatta ayrı bir hüzün. Bir ailenin hem iyi
günleri hem de kötü günlere tanıklık edeceğiniz ilginç bir hikaye.
   Nelerini sevdim ya da nelerini sevmedim diye düşündüğümde yapabileceğim pek fazla eleştirim olmadı. Tek eleştirim puntosunun biraz küçük olması idi. Onun dışında her şeyi çok güzeldi. Hele ki blog yazarı büyük-büyük babaanne. Çok sevdim onun yazılarını okumayı. Elisabeth’le üzüldüm onunla sevdim.
   İlk sayfasından itibaren beni içine çeken bir kitap oldu. Rahatlıkla da tavsiye edebilirim herkese. Neo Kitap’a da başarılar dilerim yayın hayatlarında. Daha çok kitaplarını da okuruz umarım.



                                                           Benim bu kitaba verdiğim puan ise ;
                                                                   
                                                       

BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI