Sürgün- RaShella Workman, Yurt Dışı Yorumlar ve Çekiliş(4. Gün)

Sürgün- Yurt Dışı Yorumlar


Yurt dışı yorumlar bu kez yeni tur kitabımız Sürgün için. Bakalım diğer okurlar neler demişler :))








Kitabı maalesef sevemedim ben, fazla zorlama buldum. Yazar uzaylı ırkını yaratırken pek başarılı olamamış ne yazık ki.









Uzun zamandır kitaplığımda bekleyen kitaplarda biriydi. Kapağını gördüğümde hemen almıştım ama okurken aynı etkiyi sağlayamadı bende. Konu başından sonuna beni içine alamadı çünkü anlatımı fazla düzdü. Ama ona rağmen diyalogları güzeldi. Bazı kısımları aklıma yatmadığı için 2 puan verdim ben.









Sürgün benim karar vermekte zorlandığım kitaplardan biri oldu. Puanlamada oldukça kararsız kaldım. Mesela kapağa oy verirsem kesinlikle 5 puan ama kitabın ilk yarısı için yaparsam puanlamayı 3 veririm. Diğer yarısı için ise puanım 4 oldu. Öyle karışıktı yani. Konu ve karakter açısından çok iyiydi ama işte bazı yerlerde durağanlaştı. Ama yine de okunabilir kitaplar kategorisinde kesinlikle. Okuyup bir şans verin derim.









Bu kitap gerçekten çok zevkli! Daha önce pek çok bilimkurgu okumama rağmen bu tarz romantik bir kurgu okumamıştım. Teknolojik terimlerin ve diğer dünyadakilerin terimlerinin sık kullanılmaması keyif veren unsur olmuş burada. Piyasada bulabileceğimiz kurt adam ve vampir hikayeleri birbirinin aynısı, özgün eser bulmak zor. Kitaptaki tek öngörülebilir olan aşk üçgeni oldu. Serinin devam kitabını acayip merak ettim şimdi.









Bir kitabı seçmem için bariz bir işaret gerekir ve bu kitabın işareti kapağı oldu. Kesinlikle muhteşem buldum. Kitabı okuduğunuzda ise seçimden dolayı kesinlikle pişman olmuyorsunuz. Karakterleri oldukça komik ve de diyalogları oldukça esprili. Öyle ki Venüs hastayken bile beni güldürmeyi başardı. Sıkıcı bulduğum tek karakter Cheverly oldu, ana karakterlerden biri gibi görünmesine rağmen fazla yer alamadı, aldığı yerlerde de parlak performans gösteremedi. Kitabın özetini okuyunca seveceğimi anlamıştım ama yazarın bu kadar iyi iş çıkaracağını düşünmemiştim. tüm karakterleri gerçek gibiydi sanki, onların hissettiklerini ben de hissettim. Ve tabii ki her normal insan gibi ben de serinin yeni kitabını merakla bekliyorum.




Veee çekilişimiz için buyurun :) Unutmayın facebook sayfamızdaki yarışmamız da devam ediyor, şansınızı deneyin!



a Rafflecopter giveaway

Okuma Şenliği

Okuma Şenliği

   Okuma şenliğinde ilk yarıyı bitirdik ve okuduğum kitaplar şöyle oldu benim :)

1. Kategori (10 puan): Tavsiyelerine güvendiği birinin önerdiği bir kitabı okuyanlara (En az 200 sayfa)

Zor Kadın- Fatih Murat Arsal(624 sayfa)

FMA kitaplarını severek okuyorum zaten ama bir arkadaştan gelen tavsiye üzerine bunu okumayı öne aldım, iyi ki yapmışım :D

2. Kategori (15 puan): Bir şiir kitabı okuyanlara (Sayfa sınırlaması yok).

Sisler Bulvarı- Attila İlhan(168 sayfa)



3. Kategori (15 puan): Herhangi bir edebiyat ödülü kazanmış bir kitap okuyanlara (En az 200 sayfa).

Aşka Yolculuk- Jill Shalves, 2011 RITA Ödüllü(325 sayfa)



4. Kategori (15 puan): Bir öykü kitabı okuyanlara (Sayfa sınırlaması yok).

Aşkın Sanal Halleri- Canan Tan(208 sayfa)




6. Kategori (20 puan): Şimdiye kadar hiç bir kitabını okumadığı bir kadın yazardan bir kitap okuyanlara (En az 200 sayfa).

Melekler Zamanı- Fatma Erdek(554 sayfa)



7. Kategori (20 puan): İlk kitabı 2010 yılında veya daha sonrası yıllarda çıkmış bir yazardan bir kitap okuyanlara (En az 200 sayfa).

Ella ve Micha'nın Geleceği- Jessica Sorenson(320 sayfa)



9. Kategori (20 puan): Kütüphanesinde en uzun süredir okunmayı bekleyen o kitabı okuyanlara (En az 200 sayfa).

Noel Büyüsü(335 sayfa)




12. Kategori (45 puan): Aynı yazardan en az 1.200 sayfa kitap okuyanlara.

Piruze(464 sayfa)- Piruze ve Oğulları(416 sayfa)- Şahika Feraye(536 sayfa)




Toplamda 3950 sayfa okumuşum ve 160 puan toplamışım :)

Üç Oda Bir Yalnızlık- Claire Messud

Üç Oda Bir Yalnızlık- Claire Messud


Sayfa Sayısı: 384
Martı Yayınları
2014
19 tl


Kitap Tanıtımı

Hayatı boyunca başarılı bir sanatçı ve anne olmanın hayalini kuran Nora amaçlarını gerçekleştirmek yerine "Üst Kattaki Kadın" ve güvenilir bir insan olarak yaşamına devam etmiş bir ilkokul öğretmenidir, fakat yeni öğrencisi Reza ile onun ebeveynlerini tanıdığı andan itibaren kendini, inançlarını ve benliğini sorgulatan bir varoluş karmaşasının içinde bulur.

Claire Messud'un içtenlikle ve yürek yakan bir üslupla kaleme aldığı Üç Oda Bir Yalnızlıkta kendinden öte bir dünyaya dahil olmayı arzulayan yalnız bir kadının sürükleyici itiraflarına şahit olacaksınız.

"Edebi anlatımın zekice işlendiği bu roman baştan sona nefes kesen bir okumayı garanti ediyor."
USA Today-

"Sayfalarından tutkunun ve sanatın fışkırdığı bu roman, otantik bir hayatı kucaklamanın heyecanını ve duygu yoğunluğunu gözler önüne seriyor."
-Booklist-

"Pek çok mecra tarafından yılın kitabı seçilen The Emperor's Children'ın yazarından ustaca işlenmiş bir roman daha."
-The New York Times-

"Büyüleyici ve kusursuz bir anlatım... Messud'un geniş bir tasvir ve hayal gücü var."
-San Francisco Chronicle-



Kitap Yorumu

   
Nora, iyi ve hoş bir kadındır ayrıca çalışkan, başarılı, azimlidir de. Hep iyi bir evlat olduğunu düşünür ve de iyi bir insan olduğunu. Yani neredeyse mükemmeldir. Ama bu mükemmellik yalnızca dışarıdan bakıldığında görünür, iç dünyası karmakarışıktır ve dahası yapayalnızdır kendi dünyasında. 

Otuz yedi yaşına geldiğinde bir ilkokulda sınıf öğretmenliği yaparken bulur kendini. Oysa Nora bir sanatçıdır ve yeteneklidir de bu konuda. Hayat konusundaki başarısızlığı ya da cesaretsizliği onu bir öğretmen olmaya zorlar. Sınıfına yeni gelen bir öğrenciyle birlikte ise hayatı değişir. Sekiz yaşındaki Reza Shadid, onun hayatında epeyce iz bırakmıştır. Sanatçı bir anne ve profesör bir babanın oğludur Reza. Ailesinin işleri nedeniyle ülke değiştirmek zorunda kalmıştır. 

Umutsuzluğu, mutsuzluğu ve yalnızlığı arasında sıkışıp kalmış bir kadındır Nora. Annesinin vefatının ardından hüzün odalarında geçmiştir günleri. Her geçen gün onun yalnızlığına atılan bir çentik olmaktan ileri gidememiştir. Ancak Reza ve annesi Sirena ile birlikte bu yalnızlık ve hüzün odalarının kapılarını aralamış ve dışarı çıkmaya başlamıştır. Sirena ile birlikte bir atölye hazırlayıp kendi sanatını yaparken duyguları birbirine karışmıştır. Arkadaşlık, dostluk, aşk iç içe girmiş ve yeni gelen huzurunu tekrar kaçırmaya başlamıştır. Özellikle de Sirena’nın eşi Skandar ile tanıştıktan sonra. 

Bir kadının kendi yalnızlığı içinde savruluşunun öyküsü “Üç Oda Bir Yalnızlık”. O kadar zaman yalnız kalan bir kadın birden bire hayatında yeni insanları bulunca bocalamış ve de ne hissettiğinden ya da ne istediğinden emin olamamıştır. Bir yıl sonra Shadid ailesi ülkesine döndükten sonra ise tüm bu karmaşayla kalakalmıştır… 

“Üç Oda Bir Yalnızlık” bazen kızarak bazen de üzülerek okunan kitaplardan biri. Doğrusuyla yanlışıyla bir kadının iç dünyasının size aktarılması… Nora’nın duygu dünyasını anlatan bir kitap olmasına rağmen oldukça da merak uyandırıyor aynı zamanda. Kiminle ne yaşayacağını, nerede ne karar vereceğini kestiremeden son sayfaya kadar soluksuz okutuyor kendini. Ben oldukça keyif aldım okurken, okuyacak olanlara şimdiden keyifli okumalar dilerim.

Benim puanım;

Süper Güvercin- Esther Gerritsen, Kitap Yorumu ve Çekiliş(4. Gün)

Süper Güvercin


Sayfa Sayısı: 160
Trend Yayınevi
2014
15 tl


Kitap Tanıtımı

Esther GERRITSEN Hollandanın umut verici edebi yeteneklerinden biri olarak kabul edilen, eserleri Fransızca, Almanca, Macarca ve Slovenceye çevrilen, 1999 yılında Duisburg Hollanda-Alman Gençlik Tiyatrosu ödülünü kazanmış olan genç bir yazardır.

Yazar, 2011 yılında Libris Literatuur ödülüne aday gösterilen romanı "Süper Güvercin" ile artık Türkçede!

Kim olduğunuzu ilk ne zaman anladınız?

Büyümek hepimiz için çok zordu. Ancak Bonnie için büyürken normal davranmak zorunda olmak daha da zor!

Özel bir yeteneğiniz olsa ve herkesin bunu göremeyecek kadar kör olduğunu anlasanız, ne yapardınız?

On iki yaşındaki Bonnienin dilinden yetişkinlerin dünyasında bir Süper Güvercin olmanın zorluğunu okurken, içinizdeki çocuğu ne zaman dinlemekten vazgeçtiğinizi fark edeceksiniz...


Kitap Yorumu


Lise yıllarımda Franz Kafka’nın “Dönüşüm” kitabının İngilizcesini okumuştum ve çok sevmiştim. Sonrasında da hatta böceğe dönüşülen bir hikaye yazmıştım sınavda. O zamandan sonra yeni bir dönüşüm kitabı bulduğuma çok mutlu oldum. 

Bonnie 13 yaşında bir kızdır, yani ne gençtir ne de küçük bir çocuktur. O iki kavram arasında kalmış ve de yeni kimliğini bulmaya çalışmaktadır. Anne ve babası ile aralarında epeyce yaş farkının olması, kimlik bunalımını daha da derinleştirmiştir. Ailesinin onu anlamadığını düşünmüş ve bu düşünceyle onlarla arasında minik savaşlar çıkarmıştır. 

Bonnie aniden bir güvercine dönüştüğünü iddia etmektedir, hem de “Süper Güvercin”… Güvercine döndüğü anda bilinçsiz bir şekilde insanlara yardım ettiğini düşünür. Ve bununla yaşamaya çalışır. 

Kitabın dili oldukça akıcıydı. Elinize alıp bir çırpıda bitiriyorsunuz ki zaten sayfa sayısı da oldukça az. Zaten kitabın 2011 yılında Libris Literatuur ödülüne aday gösterilmesi kitap hakkında fazlaca bilgi veriyor diye düşünüyorum. 

Konusu ve kurgusuyla değişik bir kitaptı, malum dönüşüm konulu kitaplara pek sık rastlamıyoruz. Günlük rutininiz içinde kısa bir soluklanma için ideal bir kitap. Okuyacak olanlara şimdiden keyifli okumalar.


Çekilişimiz için;


a Rafflecopter giveaway
BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI