Pembe Pabuçlar- Can Hikmet Değirmenci

Pembe Pabuçlar


Sayfa Sayısı: 288
Neden Kitap
2010


Kitap Tanıtımı

Pencereye doğru yürüdüm ve dışarı baktım.
Biraz önce dinen yağmur yeniden başlamış.
"Eylül yağmurları" diye yüksek sesle mırıldandım.

Bir kaç saniye denizin dalgalarını kamçılayan yağmur damlalarını izledikten sonra pencerenin önünden ayrılarak karşısındaki koltuğa oturdum.

Bacak bacak üstüne attım. Amacım büyülü bir trans oluşturarak psikanaliz öncesi dikkatini çekmek ve psikolojik sorunlarının sisli dünyasından koparıp başka dünyaların varlığını hissettirmek...


Kitap Yorumu

Psikolojik sorunlarınızın olması sizi deli yapmazken, psikologlar da deli doktorları değildir. Toplum olarak ne yazık ki bu anlamda ciddi algı bozukluğumuz var. Yaşanan küresel dünyada maalesef artan sorumluluklar, yarış atı gibi koşulmanın verdiği aşırı stres ve her şeye yetişebilme çabası insanı yalnızlaştırıyor. Sorunlarını sürekli içine atmak zorunda bırakıyor zira dışarıda insanların birbirinin üzerine atlayıp alt etmek için açık aradığı bir durum var. 

Yalnızlaşan ya da yalnız bırakılan insan her zaman bunu kaldıramıyor ve bazen çok derin bazen de daha hafif seyreden bunalımlar yaşıyor. İşte o noktada kendini ikna edebilenler soluğu psikolog ya da psikiyatristte alıyor. Tabii ki bunların oranları oldukça düşük. İnsanlar çoğunlukla bu işe yanaşmayıp çözemedikleri sıkıntılarıyla yaşamaya devam ediyor. İşte ben bu noktada bu kitaba itiraz ediyorum, bu kitap yazılmamalıydı!!! 

Psikoloji okumayı seven biriyken psikoterapi öykülerine bayılıyorum. Bu kitabı da sırf bu sebeple uzun süre aramış ve zorla bulmuştum. Ancak nereden bilebilirdim neredeyse yırtıp atma noktasına geleceğimi? Evet evet, yanlış duymadınız gördükçe hala yırtıp atmak istiyorum. Nedenini sorduğunuzu duyar gibiyim, açıklayayım. Yukarıda da uzun uzun bahsettiğim gibi zaten danışma durumumuzun oldukça az olduğu ülkemizde bu kitap insanın olan güvenini de sarsıyor. Neden mi? Çünkü bu psikolog danışanına aşık oluyor!!! Durun dahası da var danışan kızımız on sekiz yaşındayken doktorumuz kırk küsur yaşında. Bir de üstüne üstlük kızı var on yedi yaşında. Bu noktada insana demezler mi yaptığından utanmıyor musun diye? Kızın yaşındaki kıza aşık oldun hadi hiç mi arlanmadın bunu yazmaya diye? Ya aynısı senin kızına olsa ne yapardın diye? 

Bu hikaye gerçek midir bilmem, ama umarım değildir. Böyle bir çirkinliğe itirazım var benim. Gerçek olmamış bile olsa insanların az olan güvenini yıkmayı kendiniz de nasıl hak görürsünüz bilmem! Böyle bir kitap nasıl yazılır, neden basılır anlayan bana da anlatıversin bir zahmet. 

Konusundan nefret ettiğimi anladınız zaten ama dilini, üslubunu soruyorsanız da şunu söylebilirim, aşırı kötüydü. Olmadık yerlere konulan tırnak işaretleri, ben yerine sen yazmalar ve fiili böyle çekmeler, daha neler neler… Konusu kötü, redaksiyonu kötü bir kitap. Olmamalıydı bence böyle bir kitap, yazılmamalıydı. Verdiğim paranın her kuruşuna nasıl acıdım anlatamam. Normalde hemen takas yaparım bu durumlarda ama insanlar bu çirkinlikle karşılaşmasınlar diye en derinlere saklayacağım bunu. Şiddetle tavsiye etmiyorum bu kitabı!!!

Bu kitaba vereceğim puana gelirsek, layık gördüğüm bir puanım yok. Zira eksilerde puanlamam mevcut değil!!!

1 yorum:

  1. Ben teşekkür ederim, vermiş olduğunuz adresinize bakacağım :))

    YanıtlaSil

BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI